17 Mayıs 2011 Salı

Mezuniyet Gecesi #sporiletisim 2011. Lan N'oldu Öyle Ya...!

Geçen cumartesi akşamı St. Joseph'liler derneğinde toplanıldı. (mezunlar derneği de olabilir tam adını bilmiyorum). Ben biraz geç gittim. Benden dolayı Yağmur ve Ahmet de geç gitmek zorunda kaldı. Biz gittiğimizde ilk kadehler yuvarlanmaya başlanmıştı bile. İçeriye selamun aleyküm diye girişimizi yaptık. İlk gözüme çarpan Yusuf'un şıklığı ve yeleğiydi. Sol baştan teker teker selamlaşma, öpüşme merasimine gireceğimizi anlayınca 3-5 kişiden sonra hemen kaçtım. Zira masa tam 35 erkekten oluşuyordu. Yalnız gelirken Kadıköy iskelede bir hatun gördük eğer bu satırları okuyorsa; merabaaa!

Normalde U şeklinde kurulan masaya sonradan ilaveten bir masa daha konunca bizim için masa birden aşağıda ki saçma sapan hali aldı.
Kırmızıyla gösterilen yer bizim masa oluyor. Yemek siparişleri verildi. Tavuk şiş ve köfteden oluşan mönümüz bana fazla bileydi. Ama tavuğun tadı iyiydi sevgili tavuk dostları. Ben yemeğin yanında bir şey içmeyi sevmediğim için siparişime sıvısal herhangi bir şey eklemedim. Bu yüzden Oğuzcan'dan "Kanoute mi takılıyorsun?" esprisi gelmesi ise bir an için orayı terkedip terketmeme konusunda şüphe uyandırmadı değil.

Yemek faslı gümbürtü eşliğinde geçildi. Zaten asıl önemli kısım karaoke idi. Var ya sayın enstrumental severler anlatsam anlamazsınız eminim. Berk Üstün (bakın bu zamana kadar kimseye soyadıyla hitap etmemiştim) adeta 5 ayın acısını çıkarmak için bu günü beklemiş. Popstar yarışmalarına katılmış olsaydı şu anda videoları youtube'da milyon kere tıklanmış olurdu. İzlenme bazında. Kubilay'ın kimsenin gönlü kalmasın, herkes bir şarkı ile bu gecede iz bıraksın çabalarına rağmen kim eline mikrofon aldıysa Berk Üstün gerek back vokal gerek front vokal her türlü vokaldi şarkıya. Adeta he don't want see back, he want see front idi. Gecenin en unutulmaz performansı ödülünü kendisine veriyoruz.

Karaoke şov MFÖ'nün Ali Desidero'su ile başladı ve Sencer & Barış ikilisinin şovu görülmeye değerdi. Ardından bir iki MFÖ daha derken artık kafalar stratosfer (böyle miydi lan bu?) seviyesine ulaştığından söylenen şarkılardan ziyade "kim daha saçma" söyleyecek kısmına geçmiştik ki devreye Ulaş ve Çetin girdi. Ulaş'ın müzisyen kimliği ve başarılarla dolu kariyeri sayesinde biraz durumu kotardık. Çetin de özellikle athena şarkısında ki dansı ile gönüllerimizi fethetmedi değil sevgili pogo severler.

Gecenin ilk yarısı böyle sonlandı. İkinci yarı ise neler oldu neler...

1 yorum:

hucumpres dedi ki...

Grafikler beni benden aldı. Pravaa